Acer Tablet Haberi

26 Aralık 2012 Çarşamba


      Dünyanın en büyük dördüncü büyük PC üreticisi Acer 99 dolarlık tablet leri 2013'te piyasaya

sürmeye hazırlanıyor.

Wall Street Journal'in haberine göre Tayvanlı teknoloji firması düşük fiyat politikasıyla

özellikle gelişmekte olan ülkelerde pazar payını artırmak istiyor.

İsmi daha kesinleşmeyen Android işletim sistemli Acer Iconia B1 tableti 7 inçlik ekranı ve 1.2

GHz çift çekirdekli işlemciye sahip olacak. 99 dolarlık etiketi kuşkusuz ülkeden ülkeye

değişecek Iconia B1 'nin ilk fotoğrafları ilginç bir şekilde 17 Aralık'ta bir Sırp teknoloji

forumunda paylaşıldı.

Wall Street Journal'ın fotoğrafları gösterdiği konuya yakın kaynaklar görüntülerin Iconia B1'e

ait olduğunu doğruladı. Yani Acer bir son dakika değişikliği yapmazsa Iconia B1 kenarları mavi

tasarımıyla tüketiciyle buluşacak.

Fiyatıyla kulağa çok cazip gelen Iconia B1'in, küresel tablet pazarında payı yüzde 1.4'e düşen

Acer'i Samsung- Apple gibi piyasanın büyükleri arasına sokup sokmayacağını zaman gösterecek.

İşte İntel' in Yeni İşlemcisi Intel Atom S1200


      Intel dünyanın ilk düşük enerji tüketimine sahip 64-bit sunucu sınıfı “Yongada sistem”i

(system-on-chip: SoC) olan Intel Atom S1200 işlemci ailesini duyurdu.

Veri merkezleri hızla gelişmeye devam ederken sektörde yüksek hacimli, enerji-etkin sunuculara

ve diğer verimerkezi cihazlarına duyulan ihtiyaç artıyor. Intel, sektörün ilk ve tek 6-watt

yongada sistemi olan Intel Atom S1200 işlemci ürün ailesi ile düşük enerji tüketiminin yanı

sıra veri merkezlerinde kullanım için gerekli olan hata kodu düzeltme, 64-bit destek ve

sanallaştırma teknolojileri gibi temel özellikleri de sunuyor.

Intel, yüksek kapasiteli mikrosunucular, yeni enerji-etkin depolama ve ağ sistemleri için

dünyanın ilk düşük enerji tüketimine sahip 64-bit sunucu sınıfı “Yongada sistem”i

(system-on-chip: SoC) olan Intel® Atom™ S1200 işlemci ailesini duyurdu. Intel’in yeni

mikroişlemcisi, sunucu seviyesinde çalışırlık, yönetilebilirlik ve etkin maliyeti sağlamak

için temel özellikleri sunuyor.

Genel bulutlar büyüdükçe, adanmış barındırma, içerik sunma ve ön-uç web sunucuları sağlayan

kurumları dönüştürme fırsatı da artıyor. Düşük enerjiyle çalışan işlemcilere dayanan yüksek

hacimli sunucular, hem istenen performansı sunuyor, hem de veri merkezlerinin en önemli

maliyet kalemlerinden biri olan enerji tüketimini belirgin biçimde azaltıyor. Kurumlar bunun

yanı sıra veri merkezlerine yeni ekipman kurarken çeşitli kritik özellikleri de göz önünde

bulunduruyor.

Sektörde ilk düşük enerji tüketen Intel Atom S1200 işlemci ailesi, toplam maliyetlerde önemli

tasarruflar sağlayan, sunucu seviyelerinde uygunluk ve yönetilebilirlik sağlayan SoC olarak

dikkat çekiyor. Işlemci, iki fiziksel çekirdek ve Intel Hyper-Threading Teknolojisi ile aynı

anda toplam 4 iş parçacığı yürütebiliyor. SoC ayrıca 64-bit desteği, 8 GB’a kadar DDR3

hafızayı destekleyen bellek denetleyicisi, Intel sanallaştırma teknolojileri, x8 PCI Express

2.0 veriyolu, daha yüksek emre amadelik için “Error-Correcting Code” (hata düzeltme kodu) ve

Intel işlemci setleri ile birlikte gelen diğer I/O arayüzlerini de içeriyor. Yeni ürün

ailesinde 1.6 GHz’den 2.0 GHz’ye kadar değişen frekanslarda 3 işlemci bulunuyor.

Intel Atom S1200 ürün ailesi günümüzde veri merkezlerinin büyük bölümünde kullanılan x86

mimarisinde çalışan yazılımlar ile de uyumlu çalışıyor. Böylece bu yeni düşük enerji tüketen

ekipman ek yatırım gerektirmeden kolaylıkla entegre edilebiliyor.

Günümüzde Accusys, CETC, Dell, HP, Huawei, Inspur, Microsan, Qsan, Quanta, Supermicro and

Wiwynn gibi şirketler tarafından sunulan 20’nin üzerinde düşük enerji tüketen mikrosunucu,

depolama ve ağ sistemi, Intel Atom S1200 işlemci ailesi üzerinde çalışıyor.

Yeni işlemciler de yolda

Intel mükemmel enerji etkinliği için “Avoton” kod adlı yeni nesil Intel Atom işlemciler

üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. 2013’te pazara sunulacak olan Avoton, Intel’in SoC

yeteneklerini daha da genişletecek ve şirketin dünya lideri güç tüketim ve performans

seviyelerini sunan lider 3-D Tri-Gate 22 nm tranzistörlerini kullanacak.

Düşük enerji harcayan sunucular, depolama ve ağ ürünleri için düşük voltajlı Intel® Xeon™

işlemci modelleri ile ilgilenen kurumlar için, Intel gelecek yıl “Haswell” mikromimarisine

dayanan yeni Intel Xeon E3 v3 işlemci ailesini de duyuracak. Bu yeni işlemciler Haswell’in

yeni enerji tasarruf özelliklerinden yararlanacak ve dengeli “watt başına performans” sunarak

kurumlara daha fazla seçenek sunacak.

Levent Kirca Özür Diledi Haberi


       Levent Kırca "Halt ettim, Kılıçdardoğlu hariç herkesten özür dilerim"
Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı "Sanatçılar Gecesi"nde yaptığı açıklamalarla tepki çeken Levent Kırca CHP lideri hariç herkesten özür diledi.

"KILIÇDAROĞLU HARİÇ"
     Kılıçdaroğlu'nu "Geceyi parti propagandasına çevirmekle" suçlayan Kırca, "Yanlış bir kelime kullanmış olabilirim, dilim sürçtü, o yüzden özellikle kadın larımızdan ve CHP'ye gönül verenlerden özür dilerim ancak Kılıçdaroğlu'ndan özür dilemem" dedi.

"İÇKİ DE SİGARA DA İÇMİYORUM"
     Ulusal Kanal' da açıklamalarda bulunan Levent Kırca, yaptığı sarhoş taklitleriyle ilgili de "Ben hayatım boyunca sigara da içki de kullanmadım" şeklinde konuştu.

"BİR KARI BULDUM D.ZMEYE GİDECEĞİM" DEMİŞTİ

     Kırca, önceki gün Kılıçdaroğlu'nun Sanatçılar Gecesi'nde konuşmasının erkene alınıp, konuşmanın ardından da CHP liderinin salonu terk etmesine sinirlenerek "Buraya geldiysen bekleyeceksin, benim de işim var, belki bir karı buldum onu düzmeye gideceğim" demişti.
Başbakan Erdoğan, “Böcek konusunu devam ettirmeyelim 2 den 3 e çıkmış artarak devam edecek herhalde. Ben sizin gibi takip edemiyorum. Bunlarla mücadelemiz devam edecektir. Derin devleti tamamen sildik bitirdik, yok ettik demem mümkün değil. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde derin devleti ülkelerin bitirdiğine inanmıyorum.
    Her ülkelerin derin devleti vardır. O bir virüs gibidir uygun bir zamanı bulduğu anda ortaya çıkar ve yapmak istediğini orada yapar” dedi.

Ihlamur Çayının Sağlığa Faydaları

25 Aralık 2012 Salı


      Özellikle de içinde bulunduğumuz bu kış aylarında ıhlamurun çok şeye faydası vardır. Ihlamurdan kısaca bahsedecek olursak eğer. Ihlamur ağaçları oldukça hızlı büyüyen ağaçlardır 15-25 metreye kadar uzaya bilir.Sağlığa faydalı olan bölümleri Sarı be Beyaz rente çiçekleri ve yapraklarıdır.Çiçekleri bahar aylarında açar ve bu mevsimde toplandıktan sonra kurulur.

Ihlamurun sağlığımıza faydaları ise şunlardır;


Terlemeyi Teşvik Eder
Ateş Düşürür
Öksürüğe İyi Gelir
Gribe ve Nezlelere İyi Gelir
Migren Ağrılarını Hafifletir
Kaygıyı Azaltır
Stresi azaltır ve Rahatlamayı Sağlar
İshal Tedavisinde Kullanılır
Karaciğer Rahatsızlıkları Tedavisinde Kullanılır
Sindirim Sisteminin Daha İyi Çalışmasını Sağlar
Boğaz Ağrısını Alır
Çarpıntıyı Giderir
Toksinlerin Atılmasına Yardımcı Olur

Fiber Optik Avantajları ve Dezavantajları


       Bilgi taşıyıcısı olarak ışığın kullanıldığı iletişim sistemleri son zamanlarda oldukça ilgi görmektedir. Örneğin evlerimize elektrik ileten kalın tellerin direnci düşük olmasına rağmen saniyede 50Hz’den daha hızlı bilgi taşıyamazlar. Optik fiberlerde ise bu rakam 200000Hz civarına kadar çıkabilir. Optik fiberler fazla güç harcamadan büyük miktarda bilgi taşıyabilir. Düşük kayıplı iletim ortamı sağlaması nedeniyle özellikle ses iletiminde önemli bir uygulama alanı bulmuştur.

Avantajları:

—Elektriksel iletkenlikleri yoktur.

—Elektromanyetik darbelerden ve nükleer silahlardan etkilenmezler.

—Radyoaktif ışınımlara karşı dayanıklıdır.

—Fiziksel boyutları küçük ve hafiftirler.

—Bir tek lif içinden dört ayrı dalgaboyunda iletişim yapılarak kanal kapasitesi dört kat arttırılabilir.

—Yerel ağ şebekelerinde tek bir fiber üzerinden aynı anda TV, telefon, internet… hizmetleri iletilebilir.

—Kaçak olarak girilemez.

—Dışarıdan dinlenmesi imkânsız olduğundan özellikle askeri amaçlı iletişimin vazgeçilmez aracıdır.

—Tekrarlayıcılar arası mesafe yüksektir.

—Topraklama problemi yoktur, yıldırımdan etkilenmez.

—Dış şartlara karşı dayanıklıdır. (radyasyon, yağmur, aşırı sıcaklık..)

—Sağlam izolasyona sahiptir.

—Kanal başına maliyeti düşüktür.

—900 çift bakır tel yerine 6 çift fiber optik kablo yeterlidir.

—Ham maddesi sınırsızdır. (toprak)

Dezavantajları:

—Uç uca eklemek kolay değildir.

—Ek bakım titizliği ister.

—Henüz yerel dağıtım şebekelerinde cazip değildir.

—Henüz standartlaşma yoktur.

—Ekonomik yönden düşününce fiber optik iletişimi daha pahalıdır.

Fiber Optik Kaç Kısma Ayrılır ?


        Fiberin Kısımları

Her fiber üç kısma sahiptir: nüve, kaplama, kılıf.

Nüve: ışık sinyalini taşıyan kısımdır.

Kaplama: nüveden farklı bir kırılma indisine sahip olan ve nüveyi dıştan kaplayan cam tabakasıdır. Işığın nüve içinde içten tam yansıma yaparak ilerlemesini sağlar.

Kılıf: fiberi aşınma, baskı ve kimyasallardan koruyan poliüretan bir cekettir.

Fiberde İletim

       Optik fiberlerin çoğu özel bir camdan son derece saf silikondiyoksitten yapılır. Kırılma oranını değiştirmek için çok az miktarda germanyum ya da bor gibi başka maddeler de katılır.

        Fiber optik kabloların çapı ortalama 1,27cm’dir. Kabloda her biri 12 fiber içeren iki şerit vardır. Yani her kabloda 24 fiber vardır. Tek bir fiber 672 ses sinyali taşıyabilir. Tek bir kablo 24*672 ses sinyali taşıyabilir.

       Optik haberleşmede kaynak olarak kullanılan ışık elektromanyetik radyasyonun görünmeyen kısımlarını kapsar. Bugün fiber optik haberleşme sistemlerinde kızılötesi ışınlar bölgesine düşen 0,85μm, 1,33μm, 1,55μm dalgaboylarında ışık kullanılır. Görünür ve morötesi ışıklar büyük kayıplar nedeniyle fiber optik sistemler için pratik değildir.

       Optik iletişim sisteminde bir iletici, optik fiberin kanalize edeceği bir optik sinyali harekete geçirir. Fiber, sinyali gideceği yere iletir. Orada bir alıcı, optik girdiyi, sisteme bağlı olan aletin gerektirdiği elektrik formata çevirir. Optik sinyali harekete geçirmek için ileticinin elektrik sinyallerini ışığa çevirmesi gerekir. Elektriksel sinyal ileticinin içindeki devreleri denetler, iletici de yarı iletken lazer gibi, ışık yayan yarı iletken cihazlardan geçen akımı denetler. Bu araçtan geçen akımın miktarı, üretilecek ışığın miktarını denetler.

      Işık iletişim sistemlerinde sinyali iletmek için çeşitli yollar kullanılabilir. En basiti analog sistemleridir. Burada gelen sinyalin genliği direk ışığın şiddeti olarak fiber optiğe iletilir. Fotodedektör (kaydedici) sayesinde değişken ışık şiddeti elektrik sinyallerine karşılık getirilir ve bu sinyaller orijinal dalga şeklini meydana getirecek şekilde yükseltilir.
      İletim esnasında sinyallerin dayanıklılığı mesafeyle orantılı olarak azalacaktır, sinyaller bozulacaktır. Bu nedenle dijital kod sistemi kullanılır. Giriş dalgasının frekansı veya genliği düzenli aralıklar kullanılarak elektronik olarak örneklenebilir. Hassas bir gösterim elde etmek için dalgalar kendi en yüksek frekans bileşenlerinin iki katı oranında örneklenmelidir. Örneğin frekansı 4000Hz olan bir ses sinyalinin frekansı 8000Hz olmalıdır. Tek bir örnek yüksekliği ikili sistemde 1 veya 0 olarak kodlanır.

       1 puls olarak, 0 pulsun yokluğu olarak görülür. Tipik bir ses her örnek noktasındaki dalga şeklinin yüksekliği 0 ile 255 arasındaki değerle gösterilir. Bunun için 8 tane dijitale ihtiyaç vardır. (2^8=256’dır.) 1 sn süren ses dalgası için sistemde 64000 bite ihtiyaç vardır. Dijital modülasyonda kullanılan cihaz, analog modülasyonda kullanılandan çok daha karmaşıktır.

Televizyonun Calisma Prensibi

        Televizyonun temel prensibi ışık enerjisinin elektrik enerjisine çevrildikten sonra yayınlanması ve alınan elektromanyetik sinyallerin tekrar ışık enerjisine çevrilmesidir.Işık enerjisi elektrik enerjisine çevrilmesi fikri 1873 senesinde Selenyum üzerine ışık düşürüldüğünde elektrik direncinin değiştiğinin keşfedilmesi ile başlamıştır.

Bu prensibe göre selenyum üzerine parlak ışık düşerse; sinyal kuvvetli , soluk ışık düşerse sinyal zayıf olacaktır. Genliği değişen bu sinyal radyo dalgaları gibi yayınlanıp alıcıda ters işlem yapılınca ekranda görüntü teşekkül eder.TV bu bakımdan “uzaktan görme” manasına gelir. TV bir noktadaki ışık şiddeti radyo dalgalarına dönüştürme,sonra bu dalgalardan,eş şiddette bir ışıklı nokta elde etme esasına dayanır.Nakledilecek görüntü, yüz binlerce kareye bölündükten sonra,her bir kare,homojen şeklinde aydınlanmış noktalar gibi kabul edilip,bu noktalardaki ışık şiddeti TV verici sisteminde radyo dalgalarına, dalgalarda TV alıcılarına da yeniden ışığa dönüştürü.

    Görüntüdeki kareler çok hızlı tarandığı için, alıcı ekranlarında tek ,tek ışıklı noktalar değil, değişik aydınlıkta karelerin meydana getirdiği resimler gözlenir.

Renkli televizyon,bütün renkleri yeşil, mavi ve kırmızının değişik oranlarda karıştırılması ile elde edilebileceği gerçeğine dayanır.Nakledilecek görüntü, yeşile, maviye ve kırmızıya duyarlı olan üç ayrı kamera tarafından aynı anda taranır.Elde edilen üç ayrı elektromanyetik dalga, alıcı sistemin ekranında, biri yeşil biri mavi ve biri kırmızı olan üç görüntüyü üst, üste düşürür ve bu renklerin karışmasından, tabii renklenmeler yeniden elde edilir.

      Televizyon yayınlarında ses ve görüntülerin nakli için, frekansı 5×10 : 9×10 Hertz (50 –900 mega say kıl) aralığına düşen elektromanyetik dalgalar kullanılır.Her televizyon istasyonu,6 mega saykıllık bir frekans aralığında hem ses, hem görüntü gerçekleştirilebilir. Bu 6 mega hertz’lik frekans aralıklarına “kanal” denir. Genel olarak ses yayınlarını taşıyan dalgaların frekanslarını, görüntü taşıyan dalgalarınkinden daha yüksektir.

Bir televizyon yayın sisteminde, beş önemli unsur bulunur

1. Yayınlayacak sahneyi görüntüleyen kamera.
2. Görüntüdeki ışık sinyalleri dönüştüren bir transduser.
3. Bu elektrik sinyallerinden radyo dalgaları üreterek anten atmosfere yayınlayan verici (transmitter)
4. Atmosfer yayınlanan görüntü taşıyınca tromanyetik dalgaları alıp yükselttikten sonra elektik sinyallerine dönüştürerek (alıcı anten, amlifikatör ve birinci dedektif)
5. Elektrik sinyalleri ışığa dönüştürerek, ekran üzerinde görünür resim veren transduser .

İlk Televizyonun Patenti


       İskoçyalı John Logie BAIRD, 1920’lerde “Baird Çorapaltı Çorap” icadının (çorabın altına giyilen bu çorabın ne işe yaradığı hiçbir zaman anlaşılamadı) patentini almak için uğraşırken aklına görüntü ve sesi elektronik olarak bir yerden bir yere aktarma fikri gelir. Aldığı “Yok artık, daha da neler” tepkilerine, dönemin zor şartlarına ve parasızlığa rağmen hiç yılmadan çalışır. İlk yaptığı model, şimdiki televizyonlara pek benzemez: Birkaç dikiş iğnesi, birkaç şapka kutusu, büyükçe bir bisküvi tenekesi, bir bisiklet lambası ve biraz mühür mumu. Ortaya çıkan alet Baird’in tam olarak istediği şey değildir, ama bir sonraki aşama için önemli bir deneyim olur. Durumdan fena halde heyecanlanan Baird teknolojik imkanların daha elverişli olduğu Soho’ya yerleşir ve içi garip hurda ve ıvır zıvırla dolu olan ilk ciddi laboratuvarını kurar.

1926 yılında, ilk kez insan yüzünün görüntüsünü Televizyonda elde ediyor. Baird laboratuvarındaki dev ışıkların ısısına dayanması için ilk TV çekimlerinde özel vantrolog kuklaları kullanır. Bir süre sonra bazı deneyleri için gerçek insan gerekince, parayla genç bir ofis boy tutmak zorunda kalır ve 1924’te tarihin ilk televizyonun patenti alınır:,


Televisor. Oldukça ilkel koşullarda üretilen ve eski bir çay kutusunun üzerine monte edilen Televisor’ün motoru, ev yapımı bir Nipkow diskten oluşmaktadır - disk tekeri olarak şapka kutusundan kesilen yuvarlak karton, lambayı yerleştirmek için bir bisküvi kutusu, mil yerine bir dikiş iğnesi bu motor için ideal malzemelerdir. Baird’ın bulduğu ilk anten enfes bir iletken olan bir Malta haçıydı.

Baird icadını Kraliyet Enstitüsü’ne resmi olarak ilk kez 26 Ocak 1926’da tanıtır, 1928’de ise ilk görüntüler Atlas Okyanusu’nun öbür yakasına, yani Londra’dan New York’a ulaşmıştır bile (fazla bir şey görmek mümkün olmasa da). Böylece Baird ilk televizyon istasyonunu kurar ve BBC için ilk televizyon yayınlarını yapmaya başlar. Hatta ilk TV oyunu da BBC tarafından yapılmıştır.


1930’ların ortasında ise televizyon yayınları hem İngiltere’de, hem Amerika Birleşik Devletleri’nde az sayıdaki zengin kişilerin evlerinde izlenmeye başlanıyor. Alıcıların pahalılığı yüzünden hızlı bir yayılmadan bahsedilemez elbette, ancak bu dönemde her şeyini satarak bütün parasını TV alıcısına yatıran bir İngiliz köylüsünün söyledikleri çok anlamlı: “Hayatım boyunca en büyük hayalim Londra’yı görmek oldu, bunu alınca artık gitmeme gerek kalmayacak, ne zaman istersem Londra bana gelecek.”

Ülkemizde Kadin Sorunlari

7 Temmuz 2012 Cumartesi

        Ülkemizde Kadın sorununun temelin de

    1 - Gelir  dağılımın bozukluğu
    2 - İşsizlik
    3-  Eğitimsizlik
    4 - Çok önemliside kadını insan görmeyen gözler


       Yapılması  gerekenler bunların düzeltilmesinden geçer ama  kimse  suçu  kendisine  konduramıyor. Kadına şiddetin en büyük sorumlusu ülkeyi iktidarıyla muhalefetiyle idare edenler . Suçlu ayırmıyorum Adam karısını bıçaklıyor ya yaralıyor yada öldürüyor tabiki sebep haklı veya haksız şiddet  uygulayanı haksız çıkarmaz  ama , düşünün adam evli 2 çocugu var iş yok para  yok yardım  yok çaresiz bir vaziyette eve icra memuru gelmiş yiyecek yok su  kesik ekmek alacak para  yok Hırsızlık yasak günah istemek ayıp , borçlanmak çok daha zor , zaten insanlar borç içinde yüzüyor bu psikoloji içinde Hanım madem besleyemeyecektin neden evlendin , evlendin nden çocuk yaptın , işin gücün yok olan iştende çıkardılar , ben artık senin kahrını sıkıntını çekmek zorunda değilim . Baba  evine gidiyorum senden boşanacağım diyor bu durumda ne yapacağını bilemiyor adam çıldırıyor ve şiddete başvuruyor. Çünkü idarecilere gücü yetmiyor . Suçu eşinde buluyor kaçınılmaz son gelip çatıyor.   Buradan yetkililere bir nasrettin hoca fıkrası  anlatayım
    Hoca  birgün açık havada  toprağı karıştırıp birşeyler ararken onu görenler sormuşlar hocam ne arıyorsun Hoca : Alyansımı kaybettim onu arıyoum demiş  . Herkes aramaya başlamış ama Alyans yok tekrar sormuşlar Hocam nerede  kaybettin  diye Hoca ahırda demiş iyide neden burda arıyoruz hocam demişler. Hocada ahır karanlık demiş onun dediği gibi kanunlarımız Alyansı başka yerde kaybediyor Başka yerde arıyorlar . 
   Burdan şunu söyleyelim lafı uzatmayalım kadın sorununun çözümü gelir dağılımını düzeltmek, işsizliği önlemek eğitmek. Eğer suçlu arıyorsak esas suçlu bizi idare edenler Yüzüğü başka yerde aramasınlar ...


Kaynak : Metin Bakar

Google Vs Yandex

     Bugun Google ve Yandex  hakkında  bahsedeceğim .. Bilindiği gibi Google  bir  dünya  devi olmakla  beraber   bir çok başarılara imza  atmış  dev bir ekip kadrosundan oluşmaktadır. Yandex ise  Google  ye rakip olan  Türkiye için geliştirilmiş ve kullanıcıların beğenisine  sunulmuş bir arama motorudur. Şimdi  Google ve Yandex' i karşılaştıracak olursak  arada dağlar kadar fark oldugunu görebiliriz. Malesef  sonuçlar  bunu göstermektedir. Keşke desem ki yandex böyle böyle üstün özelliklere  sahip  .. Ama  şunu rahatlıkla söyleyebilirimki  Google' nin yanından bile  geçemez .. Tamam yeni şirket  fakat  yaptığı çalışmalar hiç açıcı ve geleceğe  yönelik değil . Çalışmaları tamamen  özenti.. Bir arama motorunun en önemli özelliği klavye de  ele  çabuk gelmesi ve kolay yazılabilmesidir.   Malesef bu  basit  özellikle hayatının hatasını yapan yandex  microsoft' un çıkardığı bing  gibi  sönüp gidiyor .. Zaman ne gösterir bilinmez ama   Yinede  her iki kuruluşada başarılar  dileriz .. Saygılar

bakarlar.blogspot.com

Oktay Kaynarca Evlendimi ?

2 Temmuz 2012 Pazartesi

     Magazin gündeminin  merak ettiği  konu  oktay kaynarcanın  evlenip  evlenmediği  acaba oktay kaynarca  evlendimi  ne oldu? düğün nerede  yapılacak ve oktay kaynarcanın düğünü ne zaman  gibi sorulara cevap  veriyoruz . gelelim konumuza    Geçtiğimiz    zaman lar da bazı  gazeteler de  yer  alan    bir  bilgiye  göre   oktay   kaynarca  bu   sene  nişan koydugu   Melek Angun ile 1   temmuz itibari ile   evlenecek .  Sıcak ve  yogun tempo dan dolayı  fazla  beklemeyi sevmeyen  oktay kaynarca   düğün yeri    olarak  Kİlyos  Solar Beach' i beğendi.  Denize sıfır bir alan da olacak   düğün törenine  basın  asla ve asla  alınmasını  istememiş fakat basına da  bilgi verilecek miş ..  Bizlerde bakarlar.blogspot.com   ekibi olarak  Oktay kaynarca ve   Melek angun  çiftine  ömür  boyu  mutluluklar dileriz.  Allah ömür boyu mutlu  etsin ..

Kadın Sorunu

29 Haziran 2012 Cuma

       Yaşadığımız    dünyada   kadınların    sorunları   öyle   çokki    insan   neyi   söyleyip  yazacağını    şaşırıyor. Günümüzde ter ve kirin gerçek dünyasında    kadın   erkek büyük  küçük    tüm  insanların   sürekli   bir  uğraş    içinde   bulundukları   özgür  oldukları   oranda   esirde sayıldıkları   bir   gündeyiz.  Günümüzde   büyük   toplumsal , siyasal, ekonomik, bilimsel, teknik  değişiklik ve    yeniliklerin  oldugu  çeşitli   alanlarda ki tüm   değerlerin sarsılıp döküldüğünü  görüyoruz. 
     İnsanlar  artık  elde  ettikleriyle yetinmiyorlar hep daha  fazlasını istiyorlar daha rahat , iyi   ve  güzel  sanndığı  şeyleri   arıyorlar . En  yetkin  olana   eriştiği  zaman   mutlu  olacağını  düşünüyorlar. Mutluluk   düşüncesi  insanlık tarihi  kadar  eskidir.  İnsanların çoğu mutluluk   düşüncesini  tanımlayamıyorlar. Bu eksikliği   yüzünden,gerilimler   ve  bunalımlar  içine   düşüyor. Şunu  herkes  iyi  bilmeliki kimse  ne  gerçek mutsuz nede  gerçek  mutludurlar.
     Şunu  diyemeyizki . Yaşam  saçmadır, boşunadır, rasgeledir, sağlam   hiç bir şey   yoktur diyemeyiz. Ancak  dünyadan da  tüm hayellerimizin  gerçek olmasını  isteyemeyiz.  İnsanlar  dünyadan  çok şey istiyor . Bu isteklerinin gerçekleşmesi için  ilimi, bilimi, Teknolojiyi   kullanır . Santı kullanır. Tam  mutlu oldum derken elleriyle   yaptığının esiri   olur.
    İnsan uzaya egemen olmaya  çalışır sanki dünyaya  egemen olmuş  gibi  . Bana  öyle   geliyorki günümüz  insanı  neyi   aradıklarını   bilmiyorlar  . Ben insanların para  peşinde olduklarını görüyorum . Parayı bulurlar sa mutlu olacaklarını  zannediyorlar. Yaşadığmız  dünya da  en çok  göze  çarpan şey  kadınların  sorunu . Bu konuda  dünyada ve ülkemiz de çeşitli   çalışmalar yapılmıştır ve  yapılmaktadır. Bu sorun küçük basit gibi görünse de gerçekte çok büyük bir sorundur. Bireylerin toplumların , ülkelerin huzuru ve mutluluğu büyük oranda Kadın' ı insan olarak görmekten  geçer .  ( kadın insandır ) ayrım yapılamaz yapılmamalıdır.  Yaşadığımız bu günler de kadınlara yönelik şiddet, baskı, zulüm, ölüm nedir neden oluyor kadın   neden bunlara maruz  kalıyor . Bakıyoruz devletler, bir dizi kanun, yasa çıkartıyor yinedeönlenemiyor. Demekki bir yerlerde   eksklik var . Olayların derinliğine inersek bu olayların % 73 de ekonomik nedenlerden oldugunu görüyoruz.

Kaynak : Metin Bakar

Aziz Yıldırım Çıkacak mı ?

28 Haziran 2012 Perşembe

    Evet  merakla  beklenen   gün  geldi  çattı ..   Aziz  yıldırım' ın  uzun  süredir   yılan   hikayesine   dönen  davası   bugun  sonuçlanacak .. Bu karar sonrası  bütün fenerbahçe  taraftarlarının    merakla    beklediği   soru   Aziz yıldırım   çıkacak mı ?  cevabını   bugun  göreceğiz.. Umarız  adalet  yerini   bulur..

Aziz Yıldırım Çıkacak mı ? 


   Şika  davasıyla   ilgilenen  16. Ağır   Ceza   mahkemesi   bugun  Aziz  yıldırım için  son kararını  verecek..   Eğer  Fenerbahçe  den Aziz yıldırım ve asbaşkan   ilhan   ekşioğlu ile  birlikte  tahliye    edilirse    fenerbahçe  taraftarları   sabaha kadar  bayram   edecek .. bakarlar.blogspot.com  olarak  gönlümüz  Aziz  başkanın  çıkmasından   yanadır.. İnşallah  bugun  çıkar da  bütün fenerbahçeli  taraftarlar   rahatlar..  Tekrar  bütün fenerbahçeli  taraftarlara   geçmiş  olsun  dileklerimizi  iletiyoruz.. .. Umarız Aziz  başkan  bir an evvel  çıkar ..

Hür Düşünce

     Bugunden sonra   biz  bakacağız  siz  göreceksiniz.  Biz  düşüneceğiz siz  yaşayacaksınız.  Her türlü  dertlerinizin   sıkıntılarınızı    biz dile  getireceğiz.  Herkesin  rahat    huzur  içinde   yaşaması  için     elimizden  gelen  her türlü   bilgiyi  sunacağız. Elimizden geldiği kadar  birbirimize  yardımcı olacağız .  Koskoca  dünyayı   beraber  bakıp    beraber  inceleyeceğiz . Bakarlar.Blogspot.com   bu amaçlar  doğrultusunda  geliştirilmiş  bir  sistem  olup    içerisinde  her türlü  güncel  bilgileri  barındıran bir  site olacak ve sizlerle gelişmeye  devam  edeceğiz.  Kaynağımız  orjinalliktir. Herkese  saygılar  ve  sevgiler   .. Tekrar  görüşmek  üzere

Merhaba Blogspot

27 Haziran 2012 Çarşamba

Merhabalar ... 

Bugun 26 Haziran 2012 Bugun bu blogu açmış bulunmaktayım.

Hayırlısı ile de  sonsuza  dek yayın hayatımızda  kalmaya  devam edeceğiz ...

   Blogumun içersinde  dünyadan  ve Türkiye gündeminden öne  çıkan  haberleri  arayıp bulamadığınız   her türlü  güncel  bilgiyi  bulmanız  mümkün olacaktır.   Yapacağımız  bu güzel çalışmaları  sizlere  an ve an  aktarmaya   devam   edeceğiz ... 

Teşekkürler 

bakarlar.blogspot.com  ekibi

 
 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...